Envai çeşit aşk çeşidini bu blogta bulabilirsiniz.

24 Mayıs 2016 Salı

Ben bu adamla napacam ya !

  Bu bir soru değil serzeniştir dostlarım.
  Bay Egoyu en son üniversitenin ilk döneminde gördüm. O kısa aşk hiyakemiz oracıkta kaldı. Sonra ben gittim başka bi çocukla çıkmaya başladım. Hem de tamı tamına 3 yıl! Adına Yengeç demek istiyorum hem burcu ve yürüyüşü dolayısıyla. O da ayrı bir hikaye (!)
  Ama içimde bi yerlerde hep Bay Ego'nun bir parçası kalmış gibiydi. Sanki aşık olmuştum da gömmüştüm kalbime. Çünkü aramızda mesafe vardı ve ben bununla başedebileceğime hiç inanmamıştım. Zaten çok kısa bir süre sonra hayatım allak bullak olmuştu ve açıkçası o an yanımda kim varsa ben ona sarıldım. Aradan 1 yıl kadar geçmeden onun da Aslı diye bir kızla sevgili olduğunu gördüm facebooktan. Sevgilim vardı da yine de bi yandan bi içim cız etmedi değil. O da Aslı ile bir 3 yıla yakın sevgiliydi sanırım. Aslı hoş bi kızdı, onunla üniversitenin Erasmus kolundan tanışmış olduklarını tahmin ediyordum fotoğraflardan . Sanırım bu kız klüp başkanıydı ve daha sonra da başkanlığı ona devretmişti. Özel üniversitede okuyan belli ki zengin bi ailenin kızıydı. Oldukça bakımlı görünüyordu fotoğraflardan. Ha bi de kendini zorla sarışın yapma çabası , mavi lensler, sapsarı boyanmış saçlar , böyle bi iticilik yok. Kız da gezmeyi tozmayı seven , tercümanlık okuyan bi tipti işte. Sık sık onların aşklarına meşklerine maruz kalıyordum facebook üzerinden. Yahu tamam ne kadar ilişkim olsa da kıskanıyordum yani napiyim. Bi de yalan yok böyle kızlarla aramızda yakışıklı erkek muhabbeti geçtiğinde kendi sevgilimi değil açıp onun fotoğraflarını gösteriyordum. Şimdi sen diyeceksin ki ya bi sürü yakışıklı erkek var etrafta ne taktın sen de çocuğa bu kadar. Sorun o değil zaten. Ben onda başka bi şeye aşık oldum , saatlerce aynı dili konuşmamıza, aynı düşüncelere sahip olmamıza, sesinin tınısına aşık oldum. Bana onu anlatsana desen sabaha kadar anlatırım herhalde.
  Bay Egoyla biz de ara ara mesajlaşıyorduk facebook üzerinden. Konuştuğumuz zamanlarda da hep suratımda salak bi gülümseme oluyordu. Ben Erasmusu Belçikada yaptığım dönem yine mesajlaşmıştık ona şarap getireğime söz vermiştim. Tek başına ev tutmuştu gidip onda kalacaktım.
  Bütün bunlar olup biterken seneler devrildi. Aradan yıllar geçti ben sevgilimden ayrıldım. O hala Aslı ile çıkıyordu. Ama ben hala kızlara ''Ya bu çocuk tam benim tipim, bayılıyorum bence çok tatlı, keşke benim olsa, böyle bi adamla evlenilir işte kızım, off! '' filan modlarındayım. Yalan yok kızla ayrılsınlar diye de çok geçirdim içimden. Ya evlenirlerse diye az korkmadım. Napim kızım yaaaa! Tamam hoş değil yaptığım ama el açıp dua etmişliğimde var yani.
  İrlanda da staj yaptığım dönem yine bunun profilinde gezinirken anaaaa!!! Bi de baktım ne göreyim çocuk resimleri kaldırmış. Sonra hemen instagrama gittim anaaaa!! Takipleşmeyi durdurmuşlar. Böyle içimde ılık ılık bi şeyler oldu böyle kımıl kımıl gibi ... Kelebek mi lan o :)
  Sıkı bir piyasa araştırmasından sonra ayrıldıklarını anladım. Napsam napsam dedim. Tabiki hemen ama hemen harekete geçmeliydim daha fazla dayanamazdım çünkü. Tuttum buna facebooktan mesaj attım . Bi hal hatır sordum önce, sonra da ''Ya numaranı yollasana bana ben şu an çok yoğunum , arayayım seni müsait olduğumda.'' Sinsilik smileysi :) O da hemen numarasını atmış canım benim oyyy! Ya tabi çok zeki bi çocuk olduğundan anlamıştır hemen niyetimi :)) Bir an önce akşam olsa da konuşsak!
  Akşam geldi çattı.. Aman allahım aradan yıllar geçmiş. Nerden baksan 4 yılı aşmış ben onun sesini duymayalı. Ama sorsan sanki o kadar yıl geçmemişte en son 1 saat önce konuşmuşuz.. Kalbim böyle yüzümde atıyor, yanaklarım alev alev, titriyorum eroin bağımlıları gibi, derin derin nefes alıyorum , astım krizim tutacak. Elim gitti de telefona aradım sonunda. Ta taaa! Açmadı ! Neyse gittim mutfağa o arada işte nohut haşlıyorum yemek yapcam. Böyle bi saniyelik unutur gibi oldum onu aradığımı. Anammmm!!!! Bi baktım telefon çalıyor. Geldi mi bana bi titreme yine. Horon tepeyarumm! Odama gittim koşa koşa. Açtım telefonu ama aynen böyle : ''Efendiğhmm! Hoh! Mirabaa'' Miraba ne lan miraba ne dangoloz! Jigglypuff gibi çıktı sesim . O da ''Alooo'' demesin mi!! Benim içimden bi şeyler aktı gitti, böyle hissettim yani paçalarıma kadar indiğini. Liposakşın yaptırsam böyle erimezdim. Bu nasıl seksi bir sestir. Yastıkları tırmalıyorum... Başladık konuşmaya uzuuuuun uzun konuştuk. Gerizekalı whatsapptaki bağlantı kopmaları yüzünden arada kesilip durdu hat. Konuşurken birden yine hat kesildi , ona arama geldi anladığım kadarıyla. Bende bekliyorum tekrar aramasını sırıtık bi surat ifadesiyle , hani çok sıkışırsın da tuvalete gidersin işin bitince de bi rahatlama gelir ya suratına... Heidi Dağlarda gibi gezinirken odada, birden hipnozun etkisinden çıktım bi koku geldi burnuma. Allah !!!! Evi yakıyorum !! Nohutları unuttuk ocakta. Sıç bok! Mutfağa bi gittim bi de ne göreyim ; nohutlar fosil olmuş. Al kışın sobaya at , ısıtsın evi cayır cayır , öyle bi kömürlük. Ev arkadaşım da birden üstüne geldi. Zaten kıl bi herifti. Söylendi durdu. Ben orda onları temizlerken Bay Ego yeniden aradı beni. Söyledim nohutları yaktığımı salak gibi. Hayır ne söylüyorsun yani ya bok var! Nasıl dalga geçmiştir şimdi. Size de oluyor mu bilmem ama ben aşık olunca mala bağlıyormuşum görmüş olduk. Normalde cin gibi kızımdır, ama aşık olunca Esra-Ceyda kardeşlere bağlıyorum. Yok böyle bi sarışınlık!

0 yorum:

Yorum Gönder

© 2011 Meşhurdur Aşklarım, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena